Bilimkurgu filmlerinin öncüsü: Metropolis

Metropolis filmini daha önce duymuşsunuzdur, fakat sizinle filmle ilgili paylaşacağım bazı bilgileri bu yazıda ilk kez okuyacak olabilirsiniz. Yapıldığı 1927 yılını ve koşullarını düşününce döneminin çok ötesinde olan bir film olduğunu söyleyebilirim. Neden derseniz filmin içinde yok yok derim. Metropolis filmi; robotlar, görüntülü konuşmalar, dekorlar ve kurulan yeni bir dünya yapısı ile sonraki yıllarda yapılan bilim-kurgu türü filmlere öncü olmuştur.  

Metropolis siyah-beyaz yapılmış, ses yerine ara konuşma metinlerinin yer aldığı ve arka plandaki müzik ile kurgulanmış bir filmdir. Thea Von Harbou’nun aynı adlı romanından uyarlanan Metropolis filminin süresi ilk başta 153 dakika iken sonraki yıllarda bazı sahneler kesildiği için 1936’da yeniden vizyona girerken 91 dakikaya inmiştir. Hatta 2008 yılına kadar filmin orijinal halinin kayıp olduğu düşünülüyordu. Ancak Buenor Aires’te bulunan film negatifleri iki yıl boyunca onarılmaya çalışıldı. Filmden onarılamayan sahneler çıkartılarak; Metropolis Berlin’de yıllar sonra orijinal sahneleri ile ilk kez izleyici ile buluştu. 

 

Fritz Lang’in yönettiği film Alman Dışavurucumluk sinemasının önemli örneklerinden biridir. Bunun yanında özellikle bilimkurgu film camiasının da ilk uzun metraj filmleri arasında yer alır.

Metropolis filminin konusu 2000li yıllarda geçen bir dünyada, işçi-işveren sorunlarını ele alır. İşçi sınıfı toplumun geri kalanından soyutlanmış ve işçi-işveren arasında derin bir uçurum vardır. Yer altında yaşayan işçiler toplumun geri kalanı ve şehir hayatı için üretimi yapar. Bu şehir hayatı içerisinde yaşayan Freder, işçi sınıfından bir kıza aşık olur ve düzenli sistem içinde düzensiz karşılaşmalar yaşanır. Bu karşılaşmalar sonucu birtakım olaylar gelişir. 

Metropolis filmi tüm bu maceralı yolculuğunun dışında 2000li yılları anlatırken robotlara da yer verir. Filmde yer alan Maria robotu yıllar sonra yapılacak Star Wars filminin C-3PO’nun tasarımı için ilham kaynağı olur. Bunun dışında Ölüm Takibi ve Superman filmlerini de etkileyen Metropolis filmi Superman’in geldiği şehrin isminin de ilham kaynağı olur. Sadece bunlarla sınırlı kalmadı, film aynı zamanda ünlü İngiliz Rock grubu olan Queen’in Radio Gaga şarkı klibinde de kendine yer buldu.  

Metropolis sinemadan müzik dünyasına popüler kültürü etkileyen, günümüze dair birçok konuya ilişkin öngörülerde bulunan bir filmdir. Yapıldığı 1927 yılların teknolojisi ve toplumsal koşulları düşünüldüğünde sinemanın sanat olmasının vurgusunu ortaya koyan bir film olduğunu söylemek mümkün. Her şeyden önce birçok açıdan Metropolis bir sinemada tür ve konu açısından bir öncü ve bu yüzden bir klasiktir. 

Meraklısına notlar: 

Metropolis Film Fragmanı: https://www.youtube.com/watch?v=gdtZv3XROnc 

Queen’in Radio Gaga şarkı klibi: https://www.youtube.com/watch?v=azdwsXLmrHE 

Bu yazıyı paylaşın:
Sonraki yazı
This Is Lorde
Önceki yazı
Bu şey değil mi ya: aranjman şarkılar listesi

Başlıklardan...