Büyümek Kâbusu

Geride kalan yıllar, değişen zevkler, unutulan dostlar, unutulan aşklar, artan pişmanlıklar, artan stres, kaygı duyulan geleceğin artık gelmiş olması ama istediğimiz şekilde gelmemiş olması ve her şey için geç kalmış olma fikri, “en güzel yıllar” olarak tasvir edilen  yılların nasıl geçtiğini ama gerçekten nasıl geçtiğini düşünmek, kaçan uykular ve artan kafein alımı.

Yaşıtlardan geride kalmış olma korkusu, hayallerin unutulması hatta unutulduğu gibi artık hayal de kuramama, yirmili yaşların ilk yarısının geride kalması, eskisi kadar dinç olmayan bir beden, artan ihtiyaçlara ve isteklere inat yaptığını düşündüğüm banka hesabı bakiyesi, yurtdışında yaşıtlarının yaşadığı hayatları görmek.

Kilo almak, beyaz saçların artması ve kalanlarının da  seyrelmeye başlaması, tanımadığın çocuklardan duyulan kalp kıran “amca” seslenişi, sebzelerin tadının eskisi kadar kötü gelmemesi ve aşırı yenen tatlıların yarattığı ağırlık çökmesi, durmadan aranan taranan ama asla bulunamayan işler, harcadığın yıllarla ve emekle dalga geçen maaş teklifleri ve daha niceleri.

Her geçen gün kendimi daha da büyümüş ve erişkin hissederken üstüne de haberleri izledikçe aklıma gelen düşüncelerden sadece birkaçıydı bunlar. Belki bunların arasında senin de aklına gelmiş olan düşünceler vardır diye düşünüyorum hatta bundan neredeyse eminim. Yaşanan tüm haksızlıklara, şiddete, üzüntülere ve üstüne binen genç yaş krizlerine nasıl dayanıyorsun bilmiyorum ama bu hissettiklerini sadece sen yaşamıyorsun. Ne kadar yalnız hissedersen hisset eminim ki sana yardım edecek biri var. Yardım almak utanılacak bir durum değil. Kaybetmek bir ihtimal, vazgeçmek.. Pes etme. Hayatta kal.

Bu yazıyı paylaşın:
Sonraki yazı
Kahve Kokan Şarkılar
Önceki yazı
Ekinoksla Gelen Bir Albüm: Shore

Başlıklardan...