Hepimizin twitter anasayfasına iki ayda bir mutlaka düşen o filmden bahsedeceğim bu sefer, Cannibal Holocaust.
“Yasaklanan Cannibal Holocaust
Filmde sahneler o kadar gerçekçiydi ki yönetmen cinayetle suçlanarak tutuklandı. Mahkeme oyuncuların filmde öldürülmediklerinin ispatlanması istedi. Oyuncular ölmediklerini kanıtlamak için mahkemeye gittiler.
İzlememiş olanlara kesinlikle öneririm.”
Bu metni eminim birçoğunuz birden fazla kez okumuştur. Kaçımız bu metinden etkilenip izledik peki? Ben en azından “o kadar da fena olamaz” diyerek bu yazıyı haksız çıkarmak için izlemiştim, öyle de oldu.
Öncelikle muhtemelen milenyum çağı çocuğu olduğum ve hayatımın çok küçük bir bölümünü HD görüntü olmadan geçirdiğim için bu filmi izlemekte epey zorlandım. Doğal olarak cinayet ve tecavüz sahneleri de beni o kadar etkilemedi. 1980 yapımı bir filme göre iyi olsa da tabii ki son on yılda çok daha iyilerini izledim. Eğer izlememişim gibi yaparsam fikrim değişir miydi, sanmıyorum. Neden;
Görüntü ve teknoloji kaynaklı eksiklikler bir yana, oyunculuk kötü, hikaye basit, kurgu kopuk. Senaryonun bir başı ve sonu yok, tek amaç kan ve tecavüzle olabildiğince iyi gişe yapmakmış anlaşılan. Yani günümüzde Netflix, Mubi, Exxen gibi platformlarda da bu tarz içerikler görüyor ve popüler kültürün ve çok para kazanma isteğinin ürünleri olduğunu düşünüyorduk ancak demek bundan kırk yıl önce de bu yapılıyormuş.
Ayrıca mahkeme de olayı çok abartmış bence. Oyuncuların ölmediklerini kanıtlamak için mahkemeye çağırılması büyük drama. Twitter’da paylaşılan bu metnin altında da hakimle aynı drama seviyesinde çok insan gördüm. Tüm bu yorumları okuduktan sonra doğal olarak beklentim aşırı yükselse de asla izlediğim şey beni tatmin etmedi. Puanım 2/10