The Walking Dead Final: Dahil oldukları her topluluğu darmaduman eden o grup!

*** DİKKAT SPOILER İÇERİR ***

Dışarıdan çok öyle görünmüyor mu? Hershel’ın çiftliği, Vali’nin topluluğu, Hilltop, Alexandria derken yıllardır bayağı bir karıştırdılar ortalığı. Ve son olarak da Commonwealth…

Bu diziyi ilk izlemeye başladığımda 11 yaşındaydım ve zaman zaman dizi bittiğinde üniversitede olacağımı düşünürdüm. Tüm bunlar ne ara oldu ve ne zaman 11 sezon bitti hala tam algılayamamışken bakalım sezon boyu ne notlar tutmuşum.

10. sezon, hatırlarsanız, Negan bölümü ile bitmişti. Negan’ın hikayesini de hayatımıza girdikten uzunca bir süre sonra öğrenmiş olduk. Bu bölüm kendisini sevmeme yetti mi diye soracak olursanız, Glenn aşığı biri olarak size gönül rahatlığıyla tabii ki hayır, diyebilirim. Çünkü bence ne pişman olması, ne katil sopayı ateşe vermesi hiç de yeterli değildi. 11. sezondaki Negan için aynı şeyleri, belki, söylemeyebilirim.

10.sezona gelecek olursak, bence açık ara en sıkıcı sezondu. Yıllardır savaş hazırlığıyla başlayıp psikolojilerle oynayan savaş sonuçlarıyla son bulan sezonlara o kadar alıştım ki bu sezonun sakinliğini bünyem kaldıramadı ve ekran başında baygınlıklar geçirdim. Bir noktadan sonra mevzu zombilerden çıkıp düzeni yıkılmış dünyada dönen güç savaşlarına evrilmişti. 2010 yılından bu yana bu kadar sakin bir sefalet görmedim.

Güç bela 10. Sezonu bitirdikten sonra nihayet 11. sezona gelebildik. Ve nihayet sezon, savaş hazırlığı ile başlıyor. Şaşırmayacaksınız, savaş teklifini ilk Daryl kabul ediyor. Savaşın teması “yemek” olduğu için pek de reddetme gibi bir şansları kalmıyor. Tüm tartışmalar ve muhasebeler sonucu Maggie, Negan ve Daryl’ın da içinde olduğu ufak bir grup yola çıkıyor. Negan, liderlik ettiği yolda sürekli eziliyor ve dışlanıyor, hatta bir bakıma Maggie’yi ölüme terk ettiği bir sahne bile var. İnanması zor olsa da sezon sonunda sizleri bambaşka bir Negan bekliyor.

10. sezonun acısını çıkarmak için mi bilemiyorum, son sezonda sizi birden fazla grupla savaş bekliyor. Maggie’nin Hilltop’taki topluluğunun başına bela olmuş Reapers adlı korkunç bir grup, çılgınlar gibi insan öldürüyor. Kötü olan, Reaper’ların geldiğini ölene kadar fark edemiyorsunuz. Bu topluluk, yemek savaşı verecek olan küçük grubumuzu daha da küçültüyor. Nihayetinde ise yüreklere su serpecek bir sahne yaşanıyor. Elindeki koca zil ile Reapper’lardan birini vurarak bayıltan Negan, sahneyi “Well, ding ding!” diye bitiriyor.

Biliyorsunuz ki 11. sezon üçe bölünüyor. Üçüncü kısımda, yani son sekiz bölümde, tüm bu savaşlar yetmezmiş gibi ağızları açık bırakacak birkaç sahneye şahit oluyoruz. Ansızın ortaya tırmanabilen, taş tutabilen ve hatta bıçak kavrayabilen zombiler çıkıyor. Aslında çok yeni varyantlar olmasa da ilk kez bu kadar net görülüyor diyebilirim. Hatırlarsanız ilk sezonda Rick ve yeni grubunun kilitli kaldığı bir mağazada camı taşla kırarak içeri giren bir zombi o yıllarda çok konuşulmuştu. Yine aynı sezon Morgan’ın evinde kalan Rick, Morgan’ın zombiye dönüşmüş olan karısının kapı kolu çevirebildiğine şahit olmuş ve hatta 2. sezonda bu sahne introda kullanılmıştı. Bu varyantlar ilk olarak nerede belirdi diye soracak olursanız Rick’in ilk karşılaştığı küçük zombi kızı hatırlarsınız. Kız yere eğilip oyuncak ayıyı almış ve yürümeye devam etmişti.

Varyantların yaratıcısı, dizinin de ilk yapımcılarından olan Frank Darabont, henüz ilk bölümlerde ekipten ayrıldığı için son sezona kadar varyantlara çok da yer verilmemişti. Bu varyantların geri dönüşünün özellikle son sezonun son bölümlerinde olması bariz bir şekilde yeni bir spin off’ta ya da gelmesi beklenen 12. sezonda bolca işlenecek bir konu olduğunu gösteriyor diyebilirim.

Bu sezonda ayrı bir konu olarak uzunca konuşmak istediğim Daryl Dixon, alışık olduğumuz bir savaşçının yanı sıra bir ebeveyni de oynuyor. Rick ve Michonne’un gidişinden sonra Judith ve Rj’in sorumluluklarını üstlenen Daryl, ilk sezonun aksine daha duygusal hareket eden adeta bir babaya dönüşüyor. Rick’e duyduğu bu sadakat açık ara beni en çok etkileyen şey oldu. Judith ile bir baba gibi tartışıyor, baba gibi özür diliyor ve söz konusu o iki çocuk olduğunda hiç olmadığı kadar hırçınlaşıyor. Bu baba rolü Norman Reedus’a olan aşkımı felaket tetikledi.

Son bölümlerde, eski sezonlarda ölmüş birçok karaktere de yer verildi. T-Dog’dan Carol’ın kızı Sophia’ya kadar herkesi kısa sahnelerde gördük. Final bölümü Judith’in Rick’e ait olan “My mercy prevails over my wrath” (Merhametim gazabıma galip gelir) sözlerini tekrarlamasıyla başlıyor. Son sahnesinde ise Rick ve Michonne’a yer verilmiş. Öğreniyoruz ki ikisi de hayatta ve birbirlerini arıyorlar. Ancak bölüm sonunda isimlerinin special guests olarak geçmesinden anladığım, beklenen yeni sezonda ve spin off’larda ikisini de göremeyeceğiz.  Commonwealth’e karşı son bir hamleyle koca şehri ele geçirecek olan grup birer birer zor da olsa planlarını gerçekleştiriyor. Yine girdiği bir topluluğu darmaduman edip yönetimi ele geçiren grup, kocaman bir aile yemeğiyle ekranlara veda ediyor.

Bu yazıyı paylaşın:
Sonraki yazı
Erasmus Günlüğü: Bölüm 2
Önceki yazı
Artık böyle şeyler yazmasanız mı?

Başlıklardan...