Günlerdir Netflix listesinin 1.sırasından düşmeyen “Emily in Paris” benim de merak edip neymiş bakalım diye izlediğim bir dizi oldu.
Öncelikle oyuncu kadrosunda Lily Collins, Philippine Leroy-Beaulieu, Ashley Park, Lucas Bravo gibi isimler yer alan dizi 10 bölümden oluşuyor ve bölümler 20-30 dakika arasında değişiyor. İkinci sezon hakkında ise şu an için hiçbir bilgiye sahip değiliz.
Darren Star tarafından yönetilen Amerikan komedi-drama dizinin konusu, bir iş fırsatı için aniden Paris’e taşınan Amerikalı bir kadın olan Emily’i anlatıyor. Dizide Emily’nin Paris’e, bu ajansa çalışmaya gelmesinin asıl amacı ise, özellikle sosyal medya konusunda Amerikan bakış açısını getirmek ve daha çok kişiye ulaşmak. Fakat ilginçtir ki, Emily sosyal medya uzmanıyken ve bu onun ilgi alanıyken, kendisinin sadece 48 takipçisi var. Bu da biraz fazla az sanki? Tamam sonradan Paris’te paylaştığı gönderilerle ‘influencer’ olsa da bu kız Amerika’da hiçbir şey paylaşmıyor muydu yahu?
Dizi Netflix’te yayına girer girmez sosyal medyanın da gündemine oturmayı başardı. Bir yandan övgüler alırken bir yandan da sert eleştirilerin kurbanı oldu. Peki neden? Çünkü dizi boyunca Fransızlar soğuk, cinsiyetçi, aşırı milliyetçi ve kaba insanlar olarak gösteriliyor. Fransız kültürünü gerçekçi bir şekilde yansıtmadığı için de Fransız eleştirmenler diziyi eksilere boğdu.
Bana göreyse, yavan diyalogları ve gerçeklikten uzak, her ama her işi olağanüstü şekilde rast giden başrolüyle sadece kafa dağıtmak için izlenilebilir olduğunu düşünüyorum. O da belki yani. İzlemek istiyorsanız, izleyin ve unutun.
NBC News ise diziyi şöyle anlatmış: “Dizinin asıl odak noktası yıldızın ulusal erdemleriyle yakından bağlantılı olan kariyer gelişimi üzerinedir. Paris ofisinin basmakalıp, alaycı ve tembel Fransız personeli, Emily’nin Amerikan telaşına rakip olamaz ve bunu nasıl yapacağını bilir. Her bölüm, Emily’nin göz kamaştırıcı bir adımla ya da her şeyi çözen bir sosyal medya gönderisiyle gelmeden önce baştan çıkarıcı bir şekilde surat asmasına neden olan bir dizi başarısızlığı sunar.”